Özgüven Nedir?
Özgüven, iyi bakılmış çocukların doğasında kendiliğinden olan, kendi potansiyellerine karşı farkındalık durumudur; kendinden memnun olma halidir. İçindeki cevheri ortaya çıkarabilme ve keşfedebilme becerisidir aslında. Sadece başkalarını memnun etmek için, mükemmel olmak için, her konuda bilen olmak için abartılı bir çaba sarf etmek, sonucunda tükenmişlik yaratır ve özgüven eksikliği problemine yol açar.
Özgüveni Artırmanın Yolları
Özgüven geliştirmek için öncelikle kendimizi merkeze almalıyız. Bu anlamda psikoterapistler çok eleştirilir. Kendimizi merkeze almak bencil bir insan olmak değildir. Kendini merkezine almak demek sevdiklerine de daha faydalı olabilmek demektir. "Ben kendi potansiyelimi biliyorum. Ne kadar sürede yorulacağımı biliyorum. Hangi konularda daha iyi baş edebildiğimi biliyorum. Bunları sevdiklerimin hayatını ve kendi hayatımı kolaylaştırmak için kullanabilirim. " diyebilmektir. Fedakarlık, kendini perişan etme gibi tamamen sevdiklerinizi mutlu etmek üzerine bir hayat kurgulayabilirsiniz. Buradaki kırmızıçizgi "Hep ben" demek değil, "Önce ben, sonra sevdiklerim" diyebilmektir.
Özgüven geliştirme adına kendimizin farkında olup otomatik pilottan çıkmalıyız. Bazen annemizin, babamızın, etrafımızdaki çocukluk kahramanlarımızın davranışlarının içimizdeki temsilleri o kadar güçlüdür ki farkında olmadan otomatik bir pilotta yaşamaya devam ederiz. Kendimizi değerli görmeyiz, başarıya layık görmeyiz, gerçek anlamda hak ettiğimizden emin olamayız. Dolayısıyla erteleme davranışları başlar, isteksizlik başlar, keyifsizlik başlar. Burada önemli olan fark etmek. Çünkü bizim idealimizde ve beynimizin derininde her şeyin keyifli olacağına dair bir kodumuz vardır ancak örneğin ergenler için ders çalışmakçok da keyifli bir şey değildir. Burada durur ve sadece istekli olmayı beklersek eyleme geçmemiş oluruz. Eyleme geçmemek de bizi daha az şey yapmaya, isteksizliğe ve keyif alamamaya daha da fazla maruz etmeye sebep olur. Özgüven eksikliği nasıl giderilir? diye merak ediyor ve çözüm yolları arıyorsanız öncelikle kendi hayatınız için eyleme geçin. Bir şeyi yapmaktan kaçınıyorsanız, yapmıyorsanız basitten başlayarak yapın.
Çocukların Özgüvenli Olmasıİçin Ebeveynler Ne Yapmalıdır?
İnsan yavrusu bakıma muhtaç dünyaya gelir. Bu yüzden temel ihtiyaçlarının başkaları tarafından karşılanması gerekir. İyi bakılan bir çocuk temelde bakmaya, değerli hissettiğini fark ederek büyür. Örneğin bir çocuk susadığını fark etmez. Susadığını fark etmesi için bizim çocuğa olması gereken optimal sürede su uzatmamız gerekir. Su uzattığımızdan sonrasında susadığını fark edebilir. Bunları bazen gözden kaçırabiliyoruz. Bir çocuğun bakım ihtiyacı ortalama 6 sene devam eder. Bunları gözeten, gören, duyan bir ebeveyn olmak çocuğumuzun özgüveniyle ilgili ona yapacağımız en kıymetli yatırımdır.
Özgüven Eksikliği Neden Olur?
Bağımsızlık, gerçekten özgüvenli biri olabilmek için yeterince bağlanmış olmamız gerekir. Bu da şöyle bir çıkarıma bizi götürüyor: Yeterince iyi bakılmamış, bağlantıda kalınmamış dolayısıyla bağlanamamış çocukların özgüvenleri daha zayıf olabilir. Yetişkin hayatlarında "Her konuda mükemmel olmalıyım" gibi yanlış algılara sahip olabilirler çünkü bu gerçekçi bir beklenti değildir. Herkesi memnun edemeyiz. Her konuda mükemmel olamayız. Her konuda bilen kişi olamayız. Bazen öğrenen oluruz, bazen bilen oluruz. Bazı konularda daha iyi oluruz bazı konularda ise daha geri planda kalırız. Bu, aslında toplumu ve bizi birbirimizle daha uyumlu halde yaşamımızı sağlayan doğal bir akıştır.
Özgüven Eksikliğinin Altında Yatan Sebepler Nelerdir?
Özgüven eksikliği yaşayan birinin altında fazlaca dinamik etken olabilir. Hepimizin ki aynı temellere dayanmıyor. Erken çocukluk yılları yaşantılarımız bunun hangi temellere dayandığı ile ilgili bize referans olabilir. Kimi başarılı olmaya kendini layık görmediği için özgüven eksikliği yaşıyorken diğeri başarılı olmaktan korktuğu için kaçınıyor olabilir. Dolayısıyla sizin hangi sebepten ötürüözgüven eksikliği yaşadığınızı, kendi hikayenizi okumanız çok kıymetli.
Özgüven Problemi Yaşayan Birine Nasıl Yaklaşılmalı?
Özgüven problemi yaşayan birinin baskı altında hissetmesine sebep olmamalıyız. Zaten özgüven problemini şiddetli derecede yaşayan biri sürekli izlenildiğiyle ilgili gerçek dışı bir algıya sahiptir. Karşınızdaki kişinin davranışlarını eleştirirseniz onun bu "İzleniliyorum" Utanç vericiyim" "Rezil olurum" gibi gerçek dışı inançlarınıçapalamış olursunuz. Dolayısıyla olması gereken bu tarz gözlemlerinizi kişinin bunu duymaya hazır olduğu bir ana saklamak. Belki de hazır değilse bu yorumu yapmamak ve onun hızında ilerlemek sevdiklerinize yardımcı olacaktır.
Çocuklarda Özgüven Eksikliği Neden Olur?
Dönemsel olarak çocuk yetiştirme tarzları değişiyor. Önceden evladımız bir kelebek resmi çizdiğinde "Ne kadar güzel çizmişsin" der ve sürekli övgülerle onun yaptıklarını alkışlardık. Sonra görüldü ki biraz daha depresif, biraz daha hayatından memnun olmayan nesil yetişti. Bunun sebebi de çocuğun çaba göstermesine, çocuğun herhangi bir konuda elinden geleni yapmasının teşvik edilmediği fark edildi. Dolayısıyla sürekli övgü ve alkışlarla dolu bir çocuk yetiştirme tarzının bir uçta olduğunu düşünürsek diğer uç da çocuğumuzu küçümser nitelikte, çocuğumuzu gördüğümüzde gözlerinin parlamadığı, onun becerilerini değersizleştirdiğimiz bir ortamdır. Hani uçta olduğumuzdan ziyade nasıl ortalara gelebilirimi konuşursak ve bunun için çabalarsak özgüven geliştirme adına daha başarılı oluruz.
Özgüven Problemi Nasıl Fark Edilir?
Özgüvenimizle ilgili işlevselliğin bozulduğunu dolayısıyla çok yoğun endişe halinden anlayabiliriz. Eğer birçok keyif aldığımız şeyden kaçınıyorsak "Rezil olacağım" "Kontrolü kaybedeceğim" "Gülecekler" gibi özgüven eksikliği belirtileri gösteren bu gerçek dışı düşüncelerle gün içinde sık sık haşır neşir olmaya başladıysak o zaman öncelikle güvendiğiniz bir yakınınızdan akıl alabilirsiniz. Eğer bu problem devam ediyorsa beynin derinliklerine bir uzman eşliğinde bakmakta fayda olabilir.
Aşırı Korumacı Ebeveynler Çocuklarda Özgüven Problemine Neden Olur mu?
Bebeğin ihtiyaçlarına uyumlanmak zaten ebeveynliğin en temel temasıdır. Biz kendi ihtiyaçlarımıza odaklanarak 2 yaşına gelen çocuğa tıpkı bir bebekmiş gibi bakım verirsek bu çocuğun normal seyrindeki gelişimini sekteye uğratmış oluruz. Bu da 4 yaşına gelmiş bir çocuğun tek başına tuvalet ihtiyacını giderebiliyor ve tuvalet temizliğini yapabiliyor olmasının önüne geçmiş oluruz. Bu da doğrudan ileriki yıllarda ciddi bir özgüven eksikliği demektir. Çünkü bilmiyordur. Temel basamaklarıöğrenememiştir. Bu anlamda aşırı korumacılığın da bakım vermemek kadar zararları olduğundan söz edebiliriz.
0 YORUMLAR
Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...