Siber Zorbalık
Çağımızda iletişim ve enformasyon teknolojilerinin dijitalliğinde yaşanan güncel olaylar sosyal bir varlık olan insan hayatı açısından mühim bir hale gelmiştir. Teknoloji ve bilişim çağındaki bu gelişmeler; kültürel, sosyal, psikolojik, Siyasal ve ekonomik açıdan insanların yaşamına dokunmaktadır.
İnsanları etkisi altına alıp en çok etkileyen dijital ağ internettir. İnternet aracılığı ve dijital platformların gücü ile her türlü enformasyona erişim geçmiş zamanda yaşamış olan insanlara kıyasla daha pratik ve daha güvenilirdir. İnternetin sunmuş olduğu potansiyel imkanlarla kişiler özgür, pratik ve mekan-zaman ilişkisine takılı kalmadan kendi fikirlerini insiyatiflerine uygun şekilde hür bir tutum çerçevesinde beyan edebilmektedirler. Günümüzde geçmiş kuşak statüsünde sayılabilecek kişiler de interneti ve sosyal mecraları öğrenerek yeni nesil statüsündeki genç nesiller diye isimlendirilen bireylerle hemen hemen aynı bilgiye sahip olabilme yarışına girmektedirler. Bu çerçevede söz konusu olan değişimlerin en fazla ortak payda içinde kullandıkları yerlerden birisi de iletişim mecrası olan sosyal dijital platformlardır. İletişim mecrasının dijital, sosyal ve psikolojik etkileri ve sonuçlarının görüldüğü planlarım basını oluşturan mecra “Sosyal medya” diye adlandırılan sosyal dijital platformlardır. Dijitalleşen toplumun etkisiyle her geçen gün kullanıcı sayısı artan sosyal medya mecralarında, kısa zaman aralıklarında binlerce gönderinin, görsellerin, durumların ve tweetlerin kişiler tarafından kullanıldığı görülmektedir. Facebook, Twitter, İnstagram gibi sosyal medya platformları bilgiyi, eğlenceyi ve sosyalliği bir arada tutma ve bu esnada da bütün duyguları güncel bir şekilde yaşayabilme pratikliği sağlamaktadır. Dijital yaşamın insan hayatına faydaları olduğu gibi zararları da yadsınamayacak ölçüdedir. Fikir ayrılıklarına düşen kişilerde sosyal medya platformları olan Twitter, İnstagram ve Facebook üzerinden bir iç savaş çıkması, sosyal ayrımcılığa ve damgalanmaya maruz kalınması, siber zorbalığa ve tehdit unsurlarına çarpıtılması olası bir sonuçtur. Telefon, tablet, bilgisayar gibi dijital cihazlar ile siber zorbalığa maruz kalan bireyler psikolojik baskı altında kalarak intihar girişimlerine kalkışmışlardır. Siber zorbalık dijital platformlarda, dijital cihazlar aracılığı ile başka kişiler hakkında olumsuz, agresif, zararlı ve aşağılayıcı şekilde paylaşımlarda bulunma veya bu tarz paylaşımlarda bulunulacağına dair kişiye psikolojik ve sosyolojik bir tehditte bulunma girişiminin eyleme dökülmesidir. Sosyal mecraların zararları kategorisinde sunulabilecek önemli bir olay olan siber zorbalık, kişiye hem ruhsal hem de fizyolojik bir takım zararlar vermektedir.
Siber Zorbalık ve Sosyal Medya İlişkisi
İnstagram, Twitter, Facebook gibi sosyal mecralar kişileri Siyasal anlamda da etkilemektedir. Bu Sosyal mecralar seçimlerde seçmenler için siyasi adayları tanıtmak, siyasi adaylar hakkında ön izlenim oluşturmak, oy potansiyellerini arttırmak, öngörülen potansiyel oy oranının değişimine katkıda bulunmak ve seçmenleri, bireyleri siyasi fikirlerine göre Gruplandırmak, statüleştirmek gibi ikna politikalarına başvurulduğu etkili sosyal medya organlarıdır. Bu çerçevede bu tarz sosyal medya platformunu kullanan kişiler siyasi, kültürel ve etnik fikir ayrılıklarından dolayı başka bireylere baskı ve siber zorbalık yapabilmektedirler. Suskunluk sarmalına uymayan ve belli başlı görüşleri reddeden kişiler bu çemberden kendini soyutlayarak ötekileştirebilmektedirler.
Toplumsal: halksal veya grupsal birlik tarafından eylemleştirilebileceği gibi bireysel şekilde de ortaya çıkabilmektedir. Bu noktada popüler olarak atfedilen “Fenomen” kelimesi ile nitelendirilen bireyler devreye girerek halkın veya şahısların görüşlerini değiştirebilirler veya hangi yöne isteniliyor ise o yöne doğru şekillenmesini sağlayabilmektedirler. Sosyal medya fenomenleri dijital dünyanın içinden halka seslenerek sportif, politik, Siyasal veya çevresel bir etkinlik bazında sosyal medya kullanıcılarına otoriter kurallara bağlı kalarak duyurularda bulunmaktadırlar. Günümüzde dijitalleşmenin etkisiyle kullanım oranı artan sosyal medya platformlarında ideolojik olarak mükemmelleştirilmiş bir kimlik oluşturma çabası bu sanal ortamlarda sanal kimliklerin oluşmasına önayak olmuştur. Nitekim oluşan bu sanal kimlikler kişilerin sosyal medya platformlarını kötü amaç ile kullanmalarına öncülük etmektedir. Sosyal mecraların kullanıcılar tarafından toplumsal etik ve değerler gözetilmeksizin kullanılması zorbalık ve siber gibi kelimelerin sosyal medya alanında yer bulmasına neden olmuştur. Sosyal medyadaki bu davranışlar siber zorbalık teriminin ortaya çıkmasında rol oynamaktadır. Siber zorbalık sözcüğünü bireylere entegre etmek gerekirse tehtid edici, zarar verici, utanç duygusu ve Şiddet içeren unsurların, iletilerin görsel, mesaj veya e-posta aracılığıyla iletilmesi sonucu bir şahıs hakkında utanç verici veya uygunsuz olan görsel içeriklerin veya yorumların sosyal mecralarda kişinin izni olmadan paylaşılması veya bu şekilde paylaşılacağına dair Şantaj girişiminde bulunulması olayını içermektedir. Bu kapsamda bireyin izni olmadan yapılan ve bireye zarar verebilecek yapılabilen her türlü davranış biçimi siber zorbalık olarak adlandırılmaktadır. Siber zorbalığın ortaya çıkmasına önayak olan sosyal medya platformları ezilen ve ifşaya maruz kalan bireylerin hem psikolojik hem de fizyolojik olarak zarar görmelerine olanak sağlamaktadır. Dünyada yüzlerce çocuk, kadın ve erkek bireyler cinsel ayrımcılık, ötekileştirme ve cinsel şiddet, bedensel ceza gibi şiddet faktörleriyle karşılaşmaktadırlar. Sosyal medya üzerinden akran zorbalığına maruz kalan çocuklar ve psikolojik olarak çökken çocukların aile üyeleri aynı çocukları gibi kendileri de bu online siber zorbalıktan etkilenmekteler.
Örneğin; mavi balina isimli oyunun görselliği ve dijital içerikleri ile çocukları cezbederek kendine çekmektedir. Bu oyunu oynayan çocuklar gerekli seviyeleri atlamak için bir takım görevleri tabi tutulmaktadırlar. Başarı ile tamamlanan görevler hem yeni levellerin açılmasını sağlamakta hem de sosyal ve meraklı olan çocukların merak duygusunu adeta bir hipodermik iğne gibi deşerek entegrasyonu oluşturmaktadır. Her oyunun olduğu gibi mavi balina isimli oyunun da bir finali bulunmaktadır. Final görevi oldukça zor ancak çocuklar açısından bir o kadar merak duygusunu uyandıran içerikler içermektedir. Oyunun final ve levelini bitirmek isteyen ve oyunun vaatlerine inanan çocuklar mavi balina oyununun kurallarına ve otoritesine boyun eğerek uymaktadırlar. Görsel, işitsel ve psikolojik iletiler yoluyla çocuklar ile iletişim kuran bu oyun final leveline ulaşmış çocuklardan oyunu bitirmesi için bir takım uygunsuz davranışlar istemektedirler. Oyunun havasına kendini kaptırmış ve beyinleri yıkanarak hipnotize olmuş çocuklar oyun otoritesinin istediği tüm şartları harfiyen yerine getirmekte, bundan faydalanan zorba oyun otoritesi çocukların leveli tamamlamak için online olarak istedikleri uygunsuz, çıplak görsellerden ve mesajlardan kendilerine koz oluşturarak çocuklara siber zorbalık uygulayarak çocukların istemediği uygunsuz mesajları ve görselleri yayma unsuru ile şantaj yaparak oyunu kullanan çocukları tehdit ediyor ve psikolojik olarak çökertiyor.
Yaşanılan bu olaylar çerçevesinde siber zorbalığa maruz kalan çocuklar intihar ediyorlar veya korktukları için, ifşa olmamak için intihar girişiminde bulunuyorlar. Ülke çapında yapılan araştırmalarda onlarca çocuk mavi balina adlı oyun tarafından siber zorbalığa maruz kalarak intihar edip, hayatlarına son veriyor. Mavi balina oyununun kurbanı olan Veysel Çetin vakasına bakıldığında siber zorbalığa maruz kalan 14 yaşındaki küçük çocuk kendisine yapılan psikolojik saldırılara dayanamayıp kendini camdan aşağıya atmıştır. Böylece siber zorbalığın insan psikolojisi üzerindeki en önemli zararının da ölüm ile sonuçlandığı tanımlanmaktadır. Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya platformlarının içerisinde barınan oyun reklamlarından biri olan mavi balina oyunu yüzlerce çocuğa siber zorbalık uygulayarak intihar etmelerine sebebiyet vermiştir. Sosyal medyaların içinde barınan gizli bir silah olarak nitelendirilen siber zorbalık sosyal mecra platformlarıyla yakından ilişkili olduğu ve bireyleri psikolojik, sosyolojik, kültürel, siyasal ve duygusal anlamda etkilediği kanıtlanmıştır.
Sonuç,
Zorbalık kavramının değişen ve dijitalleşen dünyada değişime uğradığını düşünüyorum. Çünkü sosyal mecraların mu hastası ile zorbalık artık yerine hatta büyük bir kısmını siber zorbalığa bıraktı. Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal mecralarda siber zorbalığa maruz kalan, ötekileştirilen, bireyler psikolojik olarak etkileniyorlar ardından fizyolojik olarak kendilerine zarar veriyorlar zarar verme girişiminde bulunuyorlar. İnternetin etkileşim boyutu göz önüne alındığında interneti ve içinde barınan sosyal mecraları diğer kitle iletişim araçlarından ayırt eden en önemli en agresif özelliğin mesaj kaynağı olan ileti ile hedef yani alıcı kitle arasındaki etkileşime imkan sunmuyor ve bu kapsamda bireylerin zaman-mekan ilişkisine bağlı kalmaksızın pratik ve anlık olarak en güncel biçimde alıcıya gereken iletinin iletilmesini sağlıyor. Akıllı telefonlar üzerinden kullanılan bazı aplikasyonlar şiddet içeriği barındırdığı için kullanıcıların karşısına aniden çıkabiliyor. Böylece siber zorbalık kategorisinde yer alan; Şiddet, psikolojik baskı, sosyolojik kısıtlama ve sözel akran zorbalığı gibi unsurların kullanıcıya entegre edilmesini kolaylaştırıyor. Zorbalık kavramı değişerek yerini siber zorbalığa bırakıyor ve bu terim internetin tüm alanlarında karşımıza çıkarak bize zarar vermektedir. Aslında her bir sosyal medya platformu kendi zorbalık alanını yani siber zorbalığı da oluşturuyor.
Örneğin; Twitter’da karşılaşılan siber zorbalığın yapısıyla oyunlarda görülen siber zorbalığın yapısı birbirinden farklıdır. Potinss isimli aplikasyon uygulaması genç bireylerin anonim şekilde sohbet edip, iletişim kurdukları bir sosyal paylaşım alanı olduğu için Twitter, Facebook ve İnstagram gibi diğer sosyal medya platformlarından ayrılmaktadır. Ancak anonim kılınması bireylere nasıl olsa yakalanmam düşüncesiyle deli cesareti verdiği için bireylerin siber zorbalık yapma oranlarının artmasına neden olmaktadır. Sonuç olarak zorbalık kavramı değişime uğrayarak yerini siber zorbalığa bıraktı ve siber zorbalık sosyal mecraların ve internetin de etkisiyle gittikçe yaygınlaşarak toplumun her kesimine zarar verdi. Kadın, erkek, çocuk, etnik köken, Siyasi düşünce, kültürel ögeler gibi unsurlara da sıçrayan siber zorbalık bireylere psikososyal açıdan ciddi zararlar açarak insanların sıkıntıya girmelerine, intihar etmelerine, kendilerine zarar vermelerine ve korktukları için toplumdan kendilerini soyutlamalarına, ötekileştirmelerine neden olarak bireysel hak ve özgürlüklerini unutmalarına ve yaşanılan siber zorbalık karşısında sessiz kalıp bu şiddete boyun eğmelerine sebebiyet verdi.
0 YORUMLAR
Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...